RHIB botlar veya Türkçe ismi ile sert gövdeli şişme botlar sivil-askeri bütün dünya denizcilik otoriteleri ve şahıslar tarafından kullanılan temel bir deniz aracıdır.Özellikle 20.Yüzyılın ikinci yarısından sonra büyük bir gelişim gösteren bu deniz aracını bugün hep beraber inceleyeceğiz.
Tarih öncesi uygarlıklardan beri denizcilikte boyut olarak küçük araçlar hep önemli bir yer tutmuştur zira denizciliğin ilk olarak başladığı tahmin edilen Nil,Fırat,Dicle nehirlerinde çok büyük araçların işletilmesi mümkün değildi,ayrıca benzer dönemlerde Doğu Akdeniz kıyılarındaki denizcileşme girişimlerindede teknolojik yetersizlik ve insanın bilinmeyenden korkma eğiliminden dolayı denizciliğe küçük kayıklar ve tek direkli yelkenliler ile başlanmıştır.Bu başlangıçtan sonra insanoğlu hızla denizciliğe adapte olmuş bu alanda gelişmiş,açık denizlere doğru yelken açmıştır.Büyük gemilerin ortaya çıkışı ile bir limana yaklaşmak,aborda olmak gibi hususlar oldukça meşakketli bir iş haline gelmiş bu ihtiyaç ise beraberinde gemi bünyesinde bir vasıta kullanılmasını zorunlu kılmıştır.Bu vasıtalar gemilere entegre oldukları tarihten günümüze kadar büyük boyutlu askeri ve sivil gemilerin vazgeçilmezi olmutur.Kıyıya uzak alargada beklendiği bu durumda geminin ufak ihtiyaçları ve personel sevki için limana/iskeleye yanaşmak mecburiyeti ortadan kalkmış büyük bir kolaylık sağlanmıştır.Askeri gemilerde ise her aksamın çiftli bulundurulması ve bir geminin en kıymetli unsuru komutanın güvenliği olması gereklerinden dolayı bu vasıtalar çiftli olarak bulundurulmuş,bir vasıta genellikle sadece komutanın kullanımı için tahsis edilmiştir.
İnsanoğlu teknolojide ilerledikçe dahada büyük askeri ve sivil gemiler inşa etmiş,okyanusları aşmış,buharın gücünü gemilerde kullanmaya başlamıştır.17.-20.yüzyıl arasında yaşanan bu dönemde uzak mesafeler arası insan ve yük ticareti neredeyse tamamiyle gemilerle yapılmaya başlanmış bundan dolayıda farklı bir gerek ortaya çıkmıştır.Bu çağda vasıtalar sadece karaya ulaşım amacıyla değil gemide yaşanabilecek bir acil durumda gemideki personel ve yolcuların gemiyi tahliye etmesi için kullanılmaya başlamıştır.Genelde tek çifteli kayıklardan gemideki insan mevcudunun büyük bir kısmını tahliye edebilecek kadar bulundurulmaya başlanmış,bu çok sayıdaki vasıta vasatların hemen yanına asılı bir şekilde konumlandırılmıştır. Bu dönemde askeri gemilerde savaşmanın doğası gereği personel tahliyesi için çok sayıda vasıta konumlandırılmamış,yeni gelişen büyük çaplı topların avantajları hiçbir şeye değişilmemiştir.
20.Yüzyıla geldiğimizde ise büyük cihan savaşları büyük teknolojik ihtiyaçları beraberinde getirmiş,akademiler her alanda büyük buluşlar yapmış özelliklede insanlığın can damarı olan denizcilik alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır.Denizde can güvenliği konusunda uluslararası otoriteler kurulmuş,bu konuda daha çok düşünülmüş,talimatnameler ve icatlar ortaya çıkmıştır.Bu icatlardan şüphesiz en önemlilerinden olan can yeleği ve şişme can salları ile beraber acil durumlar için vasıta kullanımı azalmış vasıtaların yerini bu buluşlar almıştır.İçten yanmalı motorlarında denizciliğe entegre edilmeye başlanmasıyla bu vasıtalar artık kıçtan takmalı motorlarla kullanılmaya başlanmıştır.Tahtadan yapılan vasıtaların yüksek süratlere dayanıksız olması ve artık çağdışı kalmış olmasıyla bu alanda yeni arayışlar çoğalmıştır.
Bu safhada ilk lastik bot örnekleri askeri bir amaçtan doğmuştur.Batı bahriyelerinde ilk örnekleri ortaya çıkan DENİZ KOMANDOLARIN görev isterleri için gemilerden ve denizaltılardan çıktıktan sonra düşman sahiline ulaşabilmek için pratik,taşınabilir ve yüksek süratli bir araca ihtiyaçları vardı.Bu dönemde dıştan kıçtan takmalı bir motor ve bir uskurla hareket edebilecek,istenildiği zaman şişirilip istenildiği zaman söndürülecek taşınması oldukça kolay olacak lastik botlar bulundu.Bu tasarımda botun yüzeyi ve motor ayrı taşınıyor,ayrıca motorun çalışmaması ihtimaline karşı bir veya iki çifte kürekte bulunduruluyordu,bu temel tasarım yaklaşık 70 yıldır hiç değişmedi sadece gelişti.Bu lastik botlar büyük bir avantaj sağladı fakat yapıldıkları maddeden dolayı oldukça dayanıksızlardı.Bu sorunlara bir çözüm olarak 1960-1970 döneminde İngiliz Bahriyesi dayanıklı kauçuk maddeden,PVC’den,Fiberglastan ve türevi kompozit maddelerden yapılmaya başlanmış;esnek,dayanıklı,daha yüksek süratler için uygun,daha yüksek kapasiteli botlar üretilmiştir.Önce çok kısa sürede Batı ve Doğu bloğunun bahriyelerinde,gemilerde,kıyı birliklerinde kullanılmaya başlamış daha sonrasında ise sivil kullanımda yaygınlaşmıştır.
Dünya Bahriyeleriyle eş zamanlı olarak bizim bahriyemizdede hizmete giren bu platformlar öncelikle Deniz Kuvvetlerimizde ardından Arama-Kurtarma amaçları için kolluk kuvvetlerimizde ardından ise sivil bahriyemizde kullanılmaya başlanmıştır.
Genel olarak personel-değerli materyal-belge sevki,arama-kurtarma,dar sularda ulaşım gibi amaçlarla kullanılan RHIB Botların Ortalama Fiziksel Yapı özellikleri şunlardır;
3-15m arasında uzunluk
2-4m arası genişlik
50HP-500HP arası motor gücü
Genellikle dıştan takma fakat bazı tasarımlardada sert bir mahale gömülü motor
4-20 kişi,300-2000kg arası değişen taşıma kapasitesi
kapalı,yarı açık ve tam açık kokpit.
Bugün hep beraber RHIB botların tarihini ve gelişimini beraber inceledik,okuduğunuz için teşekkürler.